Cuma, Eylül 21, 2012

Bir Ömür Sınav

Kısacası, Sınav için bazı püf noktaları vereyim;
  • Patates zihni kuvvetlendirir. Hafızanızı ilk 1 saatte %60 , sonraki 1 saatte %25 daha fazla kullanabilmemize olanak sağlar. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir konu var sınava yakın yemeniz gerekiyor.
  • Okunmuş pirinç, şeker, bakliyat ürünleri yiyebilirsiniz. Ama unutmadan sınav esnasında midenize dokunabilir. Bu yüzden önceden denemeyi unutmayın.
  • Yanınıza su alın. Fakat sakın abartmayın. Sınav heyecanı ile çok içerseniz 2-3 saat o sınavda kim oturacak sizin yerinize kim oturacak.
  • Yanınıza önemli eşyalarınızı sakın götürmeyin. Dikkat edin sadece elbiseleriniz olması gerekiyor. Kent kart, Akpil, kredi kartı gibi elektronik eşyaları almıyorlar.(belik içine kopya koyarsınız adamlar nereden bilecek).
  • Meyve yemeye çalışın. C vitamini almaya dikkat edin.
  • Büyük şehir de yaşıyorsanız erken yatın ki sabah 2 saat yol gideceksiniz. (Ayrıntı için Haberi okuyunuz).
  • Dua edin ki sınava giderken araba kazası olmasın. Trafik tıkanmasın, yağmur yağmasın, elektrikler kesilmesin, kapkaç'a maruz kalmayın, arabalar tarafından ezilmeyin.(Ama kesin her şeye zam gelir o konuda ümitlenmeyin).
  • Balık yemeye çalışın. Balık yağı içebiliyor sanız kesinlikle tavsiye ederim.
  • Vitamin - Mineral takviyesi yapın. Unutmayın ki vücudunuz aşırı stresten dolayı çok büyük kayıplarda bu yüzden takviye alın.
  • Kalbinize dikkat edin. Sınav stresinden dolayı heyecanlanabilirsiniz.
  • Unutmayın öncelikle sağlığınız gelir.

Biliyorum biraz sıradan bir konu gibi gelebilir size ama bugünkü yazıda sizlere sınav tecrübelerim hakkında bilgiler vermeye çalışacağım. Bunun yanında bu zamana kadar girdiğim sınavlar ülkenin sınav sistemi 10 yılda 100 kere değişen sınav kuralları hatta sınavları gibi önemli ve dikkat edilmesi gerekli bilgiler aktaracağım.

Bildiğiniz gibi 4+4+4 veya bir başka değişle 4*3 veya yakın zaman da olacağı gibi 24/2 (daha neler göreceğiz bakalım). Muhalefet partisinin itirazı reddedildi. Ne fark ederdi ki zaten. Şimdi olmaz 1 yıl sonra olurdu, bugün yapmazlar yarın yaparlardı. Hep değişmesi mi iyi değişmemesi mi gerçekten bilen yok. Bir taraf din der gemicikleriyle adını sanını duymadığımız ülkelere yardım kampanyası toplar (sonra da bakın biz sır ülkemizdeki değil tüm dünyada ki insanlara hizmet ediyoruz derler ), diğer taraf halkçıyız özgürlükçüyüz insanımız ezilmesin der, giydiği gömlek 400 TL'den başlar(Acaba GANDİ'nin sarındığı bez metresi kaç kuruştu). Bu siyaset böyle devam eder gider...


Benim bildiğim bir şey varsa olan öğrencilere oluyor. İtirazlar, yürüyüşler, eylemler yapıyorlar kafaya cop yiyorlar. Ama üzülmeyin polisler copları yeniledi son teknolojik. Böle aşağı doğru savurunca kendi açılıyor, hem de taşıması kolay öğle görüntü kirliliği falan da yapmıyor. Öğrenciler açısından da hijyenik'miş(!). Neden itiraz ediyor ki bu öğrenciler hiç soran var mı? Gerçi soran olsa onlarla konuşmaya çalışan olsa onlarda aynı derde düşerler...( http://www.haberturk.com/gundem/haber/746517-polise-yeni-cop )

Her neyse biz asıl konumuza gelelim. Küçükken bir yetişkin okula gittiğini görürse veya akrabalardan senin okuduğunu bilenler görür görmez hep aynı soruyu sorarlardı: "Büyüğünce ne olacaksın?". Öğrenci kardeşler de standart cevap :" Doktor, Asker, Bilim adamı"(belki 1-2 tane unuttuğum vardır). Şimdi ki çocuklara soruyorsun büyüğünce ne olacaksın diye , LYS, ÖSS, MSD(oda ne demeyin yakında onunda sıavlarına kayıt yaptıracaksınız)'ye hazılancam diyor. Üniversiteli gençlerimiz ile konuşuyoruz;" Bu okul bitsin ALES var"," Şu bölümü bitireyim TUS var"... vb. yok o sınav bu sınav derken ömür bitiyor. Ne zaman bu çocuklarımızın okullarını bitirecek, işe girecek askerliğini yapacak, evlenecek, en az 3 çocuk yapacak(?) (3 çocuk*2 yıl = 6 yıl çocuk bakmak ve onların giderleri). Artık gerisini siz düşünün.

Bu hafta sonu orta öğretim- lise KPSS sınavı var bildiğiniz gibi. Millet devlete kapak atayım da özel sektörün hali belli belki kendimi kurtarırım çabasında(o eskidenmiş, eskiler yatıyor olabilir belediyelerde orada burada daha fazla bir şey söylemeyeceğim zaten bilen biliyor.) Dershaneye dökülen paranın haddi hesabı yok. Özel hocalar , toplu sınavlar, grup çalışmaları, ödevler, kavgalar, gürültüler.... bir yıl geçiyor ve sonunda sınav günü geldi :-) eminim yarın sınava girecek insanlarımızın hepsinin aklında aynı soru kaçıncı tercihte yerleşebilirim. Neden mi? Anlatayım tabi ki de; KPSS insanı( komik oldu biliyorum), düşünür ki :" 1. tercihte Ceylan derisi koltuklarda oturanların akrabaları girse, 2. tercihlerde bakanların akrabaları girse, 3. tercihte Belediye başkanlarının akrabaları ......... 124. tercihte postane müdürünün emmisinin kaynatasının kızı girse, hımmms kaçıncı tercihe gelmiştik artık ben girebilirim. Eeee tercih yapacak yerlerin hepsi dolu ben nereye gireyim. Ne yapalım başka bir sınava bak orada HFL sınavı kayıtları var oraya gideyim de YTL(bazı sınavlara gerçekten ciddi paralar ödeniyor) vereyim de kaydımı yaptırayım." Şimdi söyleyin bana bu nereye varacak? Bu millet elbet beli toplayamaz. Asgari ücretten haberi olmayan insanlar İstanbul'da parayla neler yaptıklarını her gün haberlerde izliyoruz. İnsanlarımız yemek bulamazken televizyonlardaki yemek programlarını takip ederek doyuyorlar.


Eğitim sistemi ve KPSS hakkında</ title >

Hiç yorum yok: