Pazar, Eylül 30, 2012

Oğulotu'nun Sırları

Oğul otunun faydaları: şifalı bitkiler: oğul otu hakkında her şey

OĞUL OTU

( Limon Nanesi (Muğla), Limon Otu, Melisa Otu, Tatırambe, Temre Otu (Antakya) )

Etken Maddesi: Oğul otunun bileşiminde uçucu yağ (% 0.01 – 0.25), tanen ve reçine bulunur. Bitkinin karakteristik kokusunu, içeriğindeki uçucu yağ verir. Uçucu yağındaki koku, bileşimindeki citral ve citronellal’den kaynaklanır. İyi kalitedeki bir oğul otu uçucu yağ oranının % 0.05 ‘den az olmaması istenir.

Bitkinin Familyası: Tubiflorales takımından Lamiaceae (Ballıbabagiller) familyası içinde bulunan Melissa cinsine bağlı bu tür Akdeniz kökenlidir. Tüm Akdeniz ülkelerinde ve Güney Alpler'de doğal yayılış gösterir.  Türkiye’de ise Adana, Osmaniye, Mardin, Bingöl, Hatay, İçel, Kahramanmaraş ‘ta açık ormanlar, çalı, maki, kaya yamaçları ve yarıklar, dere kenarları, çorak yerler ve yol kenarlarında doğal yayılış gösterir. Anadolu’da, çocukların ishal tedavisinde kullanıldığı için oğul otu adını almıştır.

Kullanım Şekli: Oğul otunun kullanılan kısmı yaprağıdır. Halk arasındaki kullanımda çoğunlukla oğul otunun çayı tercih edilir. Bunun için kuru veya taze yapraklardan infüzyon hazırlanır. Kokusu olmayan türler tedavi amaçlı kullanılmaz.

Devamı...


Demir Eksikliği

Demir hakkında bilmek istediğiniz her şey: Kansızlığa dikkat

KANSIZLIK = DEMİR EKSİKLİĞİ

Eğer performansınızı arttırmak ve kendinizi iyileştirmek istiyorsanız, demir takviyeleri ve demir ağırlıklı bir beslenme aradığınız çözüm olabilir. Araştırmacıların yaptığı deneylere göre, kadın deneklere günde 100mg kadar ekstra demir verdiler. 8 haftalık deneylerin sonucunda görüldü ki, denekler düşünsel ve fiziksel yetenekleri açısından 8 hafta öncesine oranla %20 daha iyi hale geldiler. Kadınların %25′inin tanısı henüz konulmamış demir eksikliği dolayısıyla daha düşük hayat kalitesine sahip oldukları biliniyor.

Demir Eksikliği Belirtileri Nelerdir

Demir eksikliği, halsizlik, solgunluk, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk, sinirlilik, bağışıklık sisteminde zayıflık, saçlarda ve kemiklerde kırılganlık, kalp çarpıntısı demir eksikliğinin sebep olduğu başlıca problemlerdir. Saçlarda ,tırnaklarda çatlamalar, saç dökülmesi ve yutma güçlüğü de başlıca belirtileridir. Eğer siz de kendinizi yorgun, halsiz, neşesiz hissediyorsanız, gün içinde sık sık nefesinizin kesildiğini hissediyorsanız demir takviyeleri tam ihtiyacınız olan şey olabilir.


Hangi Besinlerin İçinde Demir Var?

Kurutulmuş meyveler, yumurta, fasulye, lahana, patates, kırmızı et, karaciğer, pekmez, fındık, şeftali, armut, badem ve hurma bol miktarda demir içermektedir. Demir eksikliği belirtilerine sahipseniz saydığımız bu başlıca demir minerali kaynaklarını diyetinize eklemenizde fayda var.


Kendinize Güvenin

KENDİNE İNANMAK TEMELİDİR ZAFERİN

Yaşamdan en çok istediğimiz basittir aslına bakarsanız. Tabi ki başarı, kim istemez ki yaptığı işlerde başarılı olmayı. Güzel bir hayat kurup, diğer insanlar tarafından takdir edilmeyi. Tabi ki de başarılar oturduğumuz yerden bizi bulamaz bunun için biraz zahmet göstermemiz gerekiyor. Hemen gözünüz korkmasın. Öncelikle kendinize güvenerek başlayın. daha sonrada motivasyon önem kazanır. İyi bir gözlemi de unutmamak gerekiyor. Çevrenizin gözlemleyin. Bakım bakalım saygı duyduğunuz, kendinize örnek aldığınız insanlar neler yapıyor? Onların hayatı nasıl? Onların yaptıklarını iyi gözlemledikten sonra kendi hayatınıza uygulayın. Adaptasyon evresi biraz zahmetlidir, uyarmadı demeyin. Kimse doğduğu zaman işinde usta değildi. Başarılarıyla bu dünyaya gelmedi. Elbetteki birçok başarısızlık evresinden geçti. Ama önemli olan bu evrelerde yılmadı. Kendine güvendi. Disiplinli çalıştı. Kendi kendinin en yakın arkadaşı oldu. Moralini yüksek tuttu. Sakın ilk seferki savaşınızda ben yenildim, öldüm, bittim vb. gibi kelimeler kullanmayın. Kendinizi tanımaya çalışın. Acaba nerede hata yaptım, neyi düzeltirsem başarılı olurum, beni yanıltan etkenler nelerdir gibi sorular sorun kendinize. Hayatınızda önemli bir adım atmak için bunu yapmak zorundasınız.

Toplum arasında yanlış bir kanı var. "Kendine güvenen insan hiç hata yapmaz". Çok yanlış bir düşünce açısı bence. Güvenmek; yapabilirim, ben bu işi başarırım demektir. Elbetteki her insan hata yapacaktı. Zaten klasik bir laf var hata yapmazsan insan değilsindir. Kusursuz değiliz. Bu cümlenin çok yanlış bir söylem olduğunu sonuna kadar inanıyorum. Çünkü, temel nokta burada,hata yapmamak değildir, yaptığın hatayı fark etmek, yüzleşe bilmektir. İnsanoğlu için en zor şart hatasını kabul etmek ve özür dilemek. Kendisine güvenene, hayatının belli bir amaca hizmet ettiğini düşünen herkes yaptıklarından bir ders almalıdır. Yılmamak, belirlediği hedefe emin adımlar ile ilerlemektir. Diğer insanlar gibi en ufak bir tehlike görünce kaçmak veyahut pes etmek değildir. Evet gerçek anlamıyla kendine güvenmek budur işte.

Perşembe, Eylül 27, 2012

DİYABET = ŞEKER HASTALIĞI

Şeker hastalığı günümüzde herkesin baş belası olmuş durumda. Ama bu hastalığın bir suçu değil bilakis insanlarımızın suçudur. Gençliğinde bir şey olmaz ye , sen gençsin yemen lazım gibi cümleler, daha da önemlisi bayram veya özel günlerde tüketilen kişi başı en az 1 kg tatlılar sonucunda ortaya çıkmış bir hastalık. Tamam tüm diyabet rahatsızlığı olan böyledir demiyorum tabi ki de. Ama Türk toplumunun %80-85'i tatlıya karşı dirençsizdir.Türkiye’de yaklaşık 5 milyon diyabet hastası var ve bu kişilerin 1,5 milyonu diyabet hastası olduklarının farkında değiller. Diyabet tanısını erken koymak ve tedavisine erken başlamak daha sonra gelişecek sağlık problemlerini önler.Bunun için de daha araştırmacı olalım. Okumak, rahatsızlığı hakkında bilgi edinmek yerine daha çok tatlı yemiyorum ondan böyle oluyorum gibi cümleler ile kendilerini korumaya çalışırlar. Bu konu da güzel bir atasözümüzü söylemek nokta atışı hedefi vurmak olur. "Yiyen dikilir, Yemeyen yıkılır!".

Diyabet Nedir?
Vücudumuz için önemli hormonların başında gelen İnsülin kaynaklı bir hastalıktır. Pankreas'ımızın üretememesi veya üretilen İnsülin hormonunnun etkili bir şekilde vücutta kullanılamamasından oluşur. Yani daha değişik bir anlatım ile,  insanın yediği besinlerden kana geçen şekeri kullanamaz ve kan şekeri düşer. Aslında şeker diye söz ettiğim "Glukoz'dur". Konuyu biraz daha açmak gerekir ise. Yediğimiz bir besin vücudumuzda parçalanır. Vücutta enerji verici kullanılmak amaçlı Glukoza (bir çeşit şeker) dönüştürülür. Pankreasın ürettiği İnsülin hormonu sayesinde hücreler bu glukozu kan içerisinden hücre çeperinde tanımlayarak hücrenin içine alır. Eğer vücutta fazla miktarda Glukoz var ise Karaciğerimiz devreye girerek depo görevini üstlenir.  Eksikliği halinde ise Karaciğer deposunda bulunan Glukoz'u vücuda salar. Bir insanın açlık durumunda Glukoz Seviyesi 120mg/dl'dir. Bu yüzden hastanedeki şeker tahlillerine aç gelmenizi belirtirler. Bilinen iki çeşit Diyabet hastalığı vardır.

Çarşamba, Eylül 26, 2012

SAÇ DÖKÜLMESİ VE KELLİK

SAÇ DÖKÜLMESİ VE KELLİK İÇİN KESİN ÇÖZÜM

YAŞAMA DAİR PROGRAMINDA UZMANLARIN SAÇ DÖKÜLMESİ VE KELLİK İÇİN ÖNERDİKLERİ BİTKİSEL TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Hepiniz uzun ve sağlıklı bir saça sahip olmak için onu sürekli kestirmeniz gerektiğini duyarsınız. Aslında sürekli saçınızı kestirmek sadece onun daha kısa olmasını sağlar. Sağlıklı olması ile hiçbir ilgisi yoktur. Saç uzunluğu kafanızın şekli ve genişliği ile orantılıdır ve yeni teknolojilerle bile bunu değiştirmenize olanak yoktur. Sağlıklı ya da sağlıksız saç yoktur. Saçımız aslında ölüdür. Ölü olmasaydı kesildiğinde canımız yanmaz mıydı? Eğer saçlarınızın ucu kırılmamışsa ya da boyama yüzünden hasar görmemişse onu sürekli kestirip sağlıklı ve uzun yapmaya çalışmak yanlış bir şey. Sadece stil değişikliği düşünenler için sık saç kestirilmesi önerilebilir. Saçınızın sağlıklı olması için yapabilecekleriniz: Günlük olarak pahalı olmayan bir Vitamin (One-A-Day) alın. Saçınızı fazla taramayın. Sadece gerektiğinde şekil vermek için tarayın. Kaliteli bir tarak ya da fırça kullanın. Keskin metal ya da plastik uçlar saçlarınızın uçlarının kırılmasına neden olur.

Devamı...


Tatlı Yiyelim

TEZ PİŞTİ TATLISI

 TEZ PİŞTİ TATLISI

  MALZEMELER:

  -1 litre süt
  -1 su bardağı şeker
  -3 çorba kaşığı pirinç unu
  -2 yumurta akı
  -Yarım paket vanilya

  YAPILIŞI:

  1- Süt şekerle kaynatılır.
  2- Yarım bardak soğuk süt ile ezilmiş pirinç unu şekerli süte karıştırılıp pişirilir. Vanilya konur.
  3- Bu muhallebinin yarısı kaselere boşaltılır.
  4- Geri kalanı hafif ateşte iken, iki yumurta akı çarpılır, kar haline getirilir.
  5- Ateşteki muhallebi aklara ilave edilip karıştırılır.
  6- Kaselerin üzerine doldurulur. (Kaselerin ateşe da yanıklı olması gerekir.)
  7- İçinde su bulunan tepsiye dizilir. Fırında üstleri kızartılır. (Isının üstten verilmesi gerekir.)

  Not: Muhallebileri fırına koymadan, üzerlerine biraz pudra şekeri elerseniz daha güzel kızarır.


Pazartesi, Eylül 24, 2012

Kendinizi Kışa Hazırlayın

Vücudunuzu Kışın Soğuk Şartlarına ve Hastalıklarına Hazırlayın

SOĞUK KIŞ KAPIDA


Yaz bitti. Artık yazın son ışıkları bize uzaktan el sallamaya başladı bile. Oysa ne kadar güzeldi değil mi? Açık alanda bir çarşaf veya pike ile yatmak. Buzdolabından soğuk suyu alıp kana kana içmek. Hatta arkasından: "Ohhh, be Dünya varmış!" demek.Ne yapalım her güzel şeyin bir sonu var. Ama olsun Kışında kendine göre güzel yanları var tabi ki de. Peki kış bu kadar yakına gelmişken kendinizi ne kadar hazır hissediyorsunuz? Yazın vermiş olduğu rahatlık geçmek üzere. Tekrardan kalın kazaklar, montlar giyme dönemi geliyor. Kendinizi dış etmenlerden koruyor olabilirsiniz belki bu şekilde. Fakat ya vücudunuzun içi hazır mı? İşte Sizlere Vücudunuzu kışa hazırlamak için yararlı bilgiler.

Öncelikle Chek-up yaptırın. Belki vücudunuzda sizin fark etmediğiniz sorunlar olabilir. Eğer bilinmeyen bir rahatsızlık varsa, öncelikle bu rahatsızlığın tedavi edilmesi çok önemlidir. Hiç beklenmedik bir anda patlak verebilir.Check-up için; aile doktorunuz ile konuşmanızda yarar var ya da düzenli olarak gittiğiniz bir doktor ile. Eğer sizi yakından tanıyan bir doktor ise sizinle daha iyi bir şekilde iletişime geçer, daha doğru yönlendirmelerde buluna bilir. 

Güneşli günlerden sonra; havasız ortamlar, bulutlu, yağmurlu kapalı havalar biraz keyfinizi kaçırabilir. Sizin moralinizi bozar hatta depresyona girmenize yol açar. Vücudunuzu istemeden bir yorgunluk, huzursuzluk  ve tedirginlik içinde bulabilirsiniz. Bunları önlemek için yapabileceğiniz bir kaç taktik var. Güneşli günlerden sonra bir anda kendinizi karanlık odalara atmayın. Yaşadığınız ve çalıştığınız ortamları doğal ışıkla ışıklandırmaya dikkat edin.Hafta sonlarını değerlendirin piknik alanlarını sık sık ziyaret edin. Uykunuzu kesinlikle alın. Geceleri geç yatmamaya dikkat edin. Sabah gün ışığıyla kalkarak en az yarım saat kaslarınızı gevşetici egzersizler yapın. Ilık bir suyla duş alarak evinizden çıkmaya önem gösterin. Geceleri yatmadan midenizi rahatlatıcı ot çayları içmeye çalışın. Hatta yapabilirseniz sinirlerinizi yatıştıracak ve kaslarınızı gevşetecek ot çayları içmeye çalışın. Emin olun yatmadan önce içilen ot çayları sizin güzel ve derin bir uyku çekmenizi ve sabahları günde bir güne uyanmanızda yardımcı olacaktır.

Pazar, Eylül 23, 2012

Ev Bitkisi Bakımı

SOLGUN EV BİTKİLERİ İÇİN PRATİK BİLGİLER

Evinizdeki bitkiler size küsüyor mu? Boyunları büktüler mi? Hadi o zaman onlar için biraz yararlı bilgiler öğrenelim. Öncelikler çiçeğinizin cinsinin ayrıntılarını öğrenin. Unutmayın ki bakım-güzellik ayrıntılarda gizlidir. Eğer güzelliği bulmak istiyorsak biraz emek harcamamız gerekiyor. Bana kızmayın okumak güzeldir. Ne de olsa evimizi güzelleştirmek için yapıyoruz her şeyi, öyle değil mi?

Çiçeğiniz solgun mu? Cevabınız evet ise, anlatacağım şeyi dikkatlice okuyun. Yumurta hemen hemen hepimizin evinde olan ve kolaylıkla bulabileceğimiz ucuz bir gıda ürünüdür. Özellikle çocuklarımız için yaralı olan yumurtayı her gün yemeliyiz. Peki hiç düşündünüz mü, bu yumurta acaba başka neler için yararlı? Şaşırmış olabilirsiniz. Fakat gerçekten yumurtanın kabuklarında bulunan "Ca" elementi insanlar için önemli olduğu kadar bitkiler içinde o kadar önemlidir. Gelelim tarifimize. Sabah kahvaltınız da ailenize güzel bir sofra hazırlayın. Ayrıntılar size kalmış. Ama unutmayın her aile bireyi için bir yumurta kaynatın. Yumurtanın kabuklarını sakın ha! çöpe atmayın. Havan içinde yumurta kabuklarını ezin ve bitkinizin toprağına karıştırın. Bunu bir hafta yaptığınızda bitkinizin size sevecen gözlerle baktığını kesinlikle göreceksiniz. 

Çiçeğinizin yaprakları solgun ise, biraz sinirleri bozuk olabilir(şaka şaka).Ama kolaylıkla yapabileceğiniz uygulamayla bunu halledebilirsiniz. Hadi yerinizden kalkın ve evinize en yakın olan bakkala giderek bir bira alın. Evet yanlış okumadınız bir bira alın. Bitkinizin biraz derdi var dertleşmek istiyor. İşin esprisi bir tarafa, gelelim nasıl uygulama yapacağımıza. Bir kabın içine birayı koyun. Oluşan köpüğü kaşık yardımıyla atın. 10- 15 dakika bekledikten sonra. Bir pamuk alın. Pamuğu kabın içine batırın ve hafif bir şekilde ıslatın.(Sakın çok fazla ıslak bırakmayın yararı olacağına bitkiniz ters tepki verebilir). Islak pamuk yardımıyla bitkinizin yaprağını bastırmadan silin. Unutmayın yaprak biraz nemli kalması gerekiyor. Bu uygulamayı 4-5 gün boyunca tekrarlayın. Bitkiniz yaprakları artık daha parlak görünecek. Hem bitkinizin hem de evinizin havası değişeceğinden emin olabilirsiniz. Arkadaşlarınız çiçeğiniz karşısında hayrete düşecek. 

Cumartesi, Eylül 22, 2012

İginç Bilgiler

İlginç Bilgiler :hiç duymadıklarınız, görmekdikleriniz, göremeyeceğiniz bilgileri öğrenmeye ne dersiniz. Haydi durmayın.</head> <meta name="description" content="Kültürel İlginç Bilgiler" /> <meta name="keywords" content="En obez hayvan,Amber, Tırtıl" /> <meta itemprop="uploadDate" content="2012-09-14" /> <meta name="author" content="Cihan TAŞKIRAN" /> <meta http-equiv="refresh" content="120" /> <meta name="distribution" content="web"> <meta http-equiv="content-type" content="text/html;charset=UTF-8" />

İLGİNÇ BİLGİLER MERAKLISINA

Yaprak Tırtılı
Dünyanın güzel yanları. Kimine göre kokutucu. Bazen arkadaşlar arasında geyik olsun diye takıldığımız şeyler gerçekten varmış (aboww). Merak edenler için bu sayfayı takip edin. Bak şu Tırtıl Kardeş'e biz onu sadece masallarda kahramanımız olarak bilirdik. Ne bilelim Dünyayı sömürdüğünü evet yanlış duymadınız. Dünyanın vücut ağırlığına göre en çok yemek yiyen canlısı Kuzey Amerika'da yaşayan Tırtıl kardeşlermiş. Acaba Amerikadan dolayımı yoksa yapısal mı? Dünya'ya o minik gözlerini açtıklarından itibaren ilk 56 gün içinde vücut ağırlıklarının 86 bin katı kadar yemek yiyorlarmış. Vay havyan dicem ama hadi neyse... 
Amber Balığı
Bu bilgiden sonra Penguenler Hakkında önemli bir bilgi var... Eeee kimi aç gezer soğukta kimisi yedikçe yer. Dünyanın en uzun süre aç kalabilen hayvanı  tam tamına 134 gün ile farklı galibiyete ulaşan Erkek İmparator Pengueni imiş. Hıms gel de düşünme neden erkek olanları acaba, Tamam tamam karşı cins muhabbeti yapmayalım:-) Bak şu erkek İmparatorlara (Fatih terim'de bunlardan geliyor eminim.) Açlık süresince vücut ağırlıklarının 3'te 1'ini kaybediyorlarmış. Acaba bu süreç sonrasında yemek bulunca ne oluyor. Acaba Dünyayı dengede tutan bu balinacıklar mı? Hımmss... Bir düşünelim Çinlileri dünyanın bir tarafına koysak diğer tarafına bir tane Mavi Balina Koysak ne olurdu acaba. Bence Mavi balina ağır gelebilir. diğer yönden de çinliler 2-3 dakika aralıklarla üretime geçerlerse kendi çakma mAv%İ BaLiNA'larını(ne yapalım bu kadar üretebildiler) üretirlerse sonuç ilginç olabilir. Her neyse gelelim Dünyanın en büyük canlısına 150 Ton ağırlığına ulaşabilen ve Boyu 30 metreyi geçiyormuş. Hay maşallah, "Usta bundan bir tane yakalayım bizim mahalle pazarında satışa çıksak hımmmm acaba kilosu kaçtan gider".(Parayı seven bir DOST). Bu okyanuslarda nasıl canlılar var böyle. Adama bak bir tek nefes alışta 3000 metreye dalıyormuş.  Kim mi  AMBER balığı denilen bir tür. Olayın ilginç tarafı şu, (ben duyduğum zaman yanlış yapıyormuşuz demiştim.) dalmadan önce Akciğerlerindeki tüm havayı boşaltıyorlarmış. Usta büyüksün demek lazım. Oksijen olmadan aşağıda ne yapıyor. diğer balıkları yiyor onlardan mı oksijen alıyor. Ee tabiki de kaplunbağları unutmadım. hayvan o kadar yavaş olunca doğal olarak uzun ömürlü oluyorlar. Galapagos'ta yaşayan dev kaplumbağalar içinde takibe alınan (Kesin ismi Corç veya Mr. Taze Smith'tir) bir kaplumbağa 177 yıl ile bilinen en uzun hayatı yaşayan canlıymış. Ben de bunu anlamıyorum, işiniz gücünü yok da gidip kaplumbağayı bütün gün boyunca gözlemliyor. Ben 1 saat baksam malkoç oğluna veya küçük Emrah'a bağlarım herhalde.



Gezme Meraklılarına!

Haydi İzcilik Okullarına : Gezelim Görelim Paylaşalım

GEZELİM GÖRELİM PAYLAŞALIM

Türkiye İzcilik Federasyonu
Belki bir gün katılmak istersiniz.Türkiye'de izcilik gerçek anlamda 1910 yılında başlamıştır.Çoğu özelliğimize göre gerçekten önce izciliğe önem vermişiz  Fakat günümüz de, halk arasında bir futbol kadar yaygın değil. 1904 yılında Tevfik efendi  izcilik adı altın bir teşkilat kurmuş, Günümüzün fenerbahçesi galatasarayı gibi bir klüp açmış basitçe söylemek gerekirse. Sözüm ona, okuduğum yazılara göre; uzmanların yapmış olduğu açıklamalar ve  elde ki belgelere göre yetkililer böle diyormuş. Cumhuriyet kurulmasıyla öncelik olarak  Gençlik Spor ve Milli Eğitim Bakanlıklarına bağlıymış nedense. Herhalde izci olabilmek için genç, çevik, akıllı, sağlıklı olmak gerekiyor. Unutmadan bir de Milli eğitim Bakanlığından dekontunuzu onaylatın ki devletimiz daha çok minik izciler yetiştirsin. Türkiye İzcilik Federasyonu 02 Şubat 2006 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiş, Ben kendi Kamp planlarımı yaparım. Çalışma saatlerimiz sizlerle uymuyor itirazıyla diğer bakanlıklardan ayrılmış. Önemli bir notu alıntı yapmak istiyorum ;"Türkiye İzcilik Federasyonu Dünya İzci Hareketi Teşkilatı (WOSM) ve Dünya Kız İzci Teşkilatı (WAGGGS) üyesi Türkiye'de tek teşkilattır."(Kaynak : Türkiye İzcilik Federasyonu Resmi WebSayfası). Gerçekten sağlığımızı düşüyorsak toplum olarak bu tip etkinlikler

Cuma, Eylül 21, 2012

Bir Ömür Sınav

Kısacası, Sınav için bazı püf noktaları vereyim;
  • Patates zihni kuvvetlendirir. Hafızanızı ilk 1 saatte %60 , sonraki 1 saatte %25 daha fazla kullanabilmemize olanak sağlar. Yalnız dikkat edilmesi gereken bir konu var sınava yakın yemeniz gerekiyor.
  • Okunmuş pirinç, şeker, bakliyat ürünleri yiyebilirsiniz. Ama unutmadan sınav esnasında midenize dokunabilir. Bu yüzden önceden denemeyi unutmayın.
  • Yanınıza su alın. Fakat sakın abartmayın. Sınav heyecanı ile çok içerseniz 2-3 saat o sınavda kim oturacak sizin yerinize kim oturacak.
  • Yanınıza önemli eşyalarınızı sakın götürmeyin. Dikkat edin sadece elbiseleriniz olması gerekiyor. Kent kart, Akpil, kredi kartı gibi elektronik eşyaları almıyorlar.(belik içine kopya koyarsınız adamlar nereden bilecek).
  • Meyve yemeye çalışın. C vitamini almaya dikkat edin.
  • Büyük şehir de yaşıyorsanız erken yatın ki sabah 2 saat yol gideceksiniz. (Ayrıntı için Haberi okuyunuz).
  • Dua edin ki sınava giderken araba kazası olmasın. Trafik tıkanmasın, yağmur yağmasın, elektrikler kesilmesin, kapkaç'a maruz kalmayın, arabalar tarafından ezilmeyin.(Ama kesin her şeye zam gelir o konuda ümitlenmeyin).
  • Balık yemeye çalışın. Balık yağı içebiliyor sanız kesinlikle tavsiye ederim.
  • Vitamin - Mineral takviyesi yapın. Unutmayın ki vücudunuz aşırı stresten dolayı çok büyük kayıplarda bu yüzden takviye alın.
  • Kalbinize dikkat edin. Sınav stresinden dolayı heyecanlanabilirsiniz.
  • Unutmayın öncelikle sağlığınız gelir.

Biliyorum biraz sıradan bir konu gibi gelebilir size ama bugünkü yazıda sizlere sınav tecrübelerim hakkında bilgiler vermeye çalışacağım. Bunun yanında bu zamana kadar girdiğim sınavlar ülkenin sınav sistemi 10 yılda 100 kere değişen sınav kuralları hatta sınavları gibi önemli ve dikkat edilmesi gerekli bilgiler aktaracağım.

Bildiğiniz gibi 4+4+4 veya bir başka değişle 4*3 veya yakın zaman da olacağı gibi 24/2 (daha neler göreceğiz bakalım). Muhalefet partisinin itirazı reddedildi. Ne fark ederdi ki zaten. Şimdi olmaz 1 yıl sonra olurdu, bugün yapmazlar yarın yaparlardı. Hep değişmesi mi iyi değişmemesi mi gerçekten bilen yok. Bir taraf din der gemicikleriyle adını sanını duymadığımız ülkelere yardım kampanyası toplar (sonra da bakın biz sır ülkemizdeki değil tüm dünyada ki insanlara hizmet ediyoruz derler ), diğer taraf halkçıyız özgürlükçüyüz insanımız ezilmesin der, giydiği gömlek 400 TL'den başlar(Acaba GANDİ'nin sarındığı bez metresi kaç kuruştu). Bu siyaset böyle devam eder gider...


Benim bildiğim bir şey varsa olan öğrencilere oluyor. İtirazlar, yürüyüşler, eylemler yapıyorlar kafaya cop yiyorlar. Ama üzülmeyin polisler copları yeniledi son teknolojik. Böle aşağı doğru savurunca kendi açılıyor, hem de taşıması kolay öğle görüntü kirliliği falan da yapmıyor. Öğrenciler açısından da hijyenik'miş(!). Neden itiraz ediyor ki bu öğrenciler hiç soran var mı? Gerçi soran olsa onlarla konuşmaya çalışan olsa onlarda aynı derde düşerler...( http://www.haberturk.com/gundem/haber/746517-polise-yeni-cop )

Her neyse biz asıl konumuza gelelim. Küçükken bir yetişkin okula gittiğini görürse veya akrabalardan senin okuduğunu bilenler görür görmez hep aynı soruyu sorarlardı: "Büyüğünce ne olacaksın?". Öğrenci kardeşler de standart cevap :" Doktor, Asker, Bilim adamı"(belki 1-2 tane unuttuğum vardır). Şimdi ki çocuklara soruyorsun büyüğünce ne olacaksın diye , LYS, ÖSS, MSD(oda ne demeyin yakında onunda sıavlarına kayıt yaptıracaksınız)'ye hazılancam diyor. Üniversiteli gençlerimiz ile konuşuyoruz;" Bu okul bitsin ALES var"," Şu bölümü bitireyim TUS var"... vb. yok o sınav bu sınav derken ömür bitiyor. Ne zaman bu çocuklarımızın okullarını bitirecek, işe girecek askerliğini yapacak, evlenecek, en az 3 çocuk yapacak(?) (3 çocuk*2 yıl = 6 yıl çocuk bakmak ve onların giderleri). Artık gerisini siz düşünün.

Bu hafta sonu orta öğretim- lise KPSS sınavı var bildiğiniz gibi. Millet devlete kapak atayım da özel sektörün hali belli belki kendimi kurtarırım çabasında(o eskidenmiş, eskiler yatıyor olabilir belediyelerde orada burada daha fazla bir şey söylemeyeceğim zaten bilen biliyor.) Dershaneye dökülen paranın haddi hesabı yok. Özel hocalar , toplu sınavlar, grup çalışmaları, ödevler, kavgalar, gürültüler.... bir yıl geçiyor ve sonunda sınav günü geldi :-) eminim yarın sınava girecek insanlarımızın hepsinin aklında aynı soru kaçıncı tercihte yerleşebilirim. Neden mi? Anlatayım tabi ki de; KPSS insanı( komik oldu biliyorum), düşünür ki :" 1. tercihte Ceylan derisi koltuklarda oturanların akrabaları girse, 2. tercihlerde bakanların akrabaları girse, 3. tercihte Belediye başkanlarının akrabaları ......... 124. tercihte postane müdürünün emmisinin kaynatasının kızı girse, hımmms kaçıncı tercihe gelmiştik artık ben girebilirim. Eeee tercih yapacak yerlerin hepsi dolu ben nereye gireyim. Ne yapalım başka bir sınava bak orada HFL sınavı kayıtları var oraya gideyim de YTL(bazı sınavlara gerçekten ciddi paralar ödeniyor) vereyim de kaydımı yaptırayım." Şimdi söyleyin bana bu nereye varacak? Bu millet elbet beli toplayamaz. Asgari ücretten haberi olmayan insanlar İstanbul'da parayla neler yaptıklarını her gün haberlerde izliyoruz. İnsanlarımız yemek bulamazken televizyonlardaki yemek programlarını takip ederek doyuyorlar.


Eğitim sistemi ve KPSS hakkında</ title >

Çarşamba, Eylül 19, 2012

GİLABURU

DÜNYANIN 7. HARİKASI

Gerçek bir Kurtarıcıdır. Böbrek taşı veya kumu dökenler ağrı çekenler ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır. Çünkü bu böbrek ne illet bir şeymiş, insanın başına gelmeden anlamıyormuş gerçekten. O sizi yerlerde süründüren, sanki dünyanın sonu gelmiş gibi... Bazı doktorlar doğum sancısından bile daha kötü olduğunu hatta ve hatta böbrek sancısı çeken insanların eğer ona dayana biliyorsa normal doğum yapmamaları için hiçbir sorun olmadığı konusunda birleşiyorlar.

İşte böyle bir zamanda karşınıza çıkan birçok seçenek var. Neden mi böyle bir şey dedim çünkü o ağrıyı durduracak bir cevabı olan gerçekten yok. Biraz internette gezinirseniz ne demek istediğimi daha kolay anlayacaksınız. Bazıları bir çeşit balık hakkında konuşuyorlar. Kafasının içinde 2 tane taş olduğunu ve bu taşların kaynatılıp suyu içilirse iyi geldiğini, en başta yapılması gerekenler arasında olduğunu düşünüyorlar. Bazıları koltuğun yanına oturup ayaklarını salladıkların da ağrılarının geçtiğini ...... gibi öneriler internetten dolaşıyor. Yani açıkçası kişiden kişiye farklılık gösteren bu ağrılar yine kişiden kişiye çözümleri de farklı olabiliyor.

Ama sizlere her 100 kişiden 95'inin önerdiği bu Gilaburu'dan biraz söz etmek istiyorum. Açıkçası bir çeşit meyve. Bu meyveyi yiye biliyorsunuz. Fakat günümüzde meyveyi bulmak konusunda biraz zorlana bilirsiniz açıkçası. Aslında o kadar yaygın ki meyvenin suyu satılıyor. Hemde uygun bir fiyat karşılığında bulunuyor. Tek yapmanı gereken ilk gördüğünüz aktar veya ot çöp diye halk arasında tabir edilen otları satan bir dükkana girin. Böbrek rahatsızlığınızdan söz edin ve Gilaburu istediğinizi söyleyin. Emin olun siz daha ağrılarınızdan söz ederken hatta ve hatta siz daha "Benim böbreklerim de.." dediğiniz anda bu konuda ustalaşmış olan satıcı sanki elinde gilaburu sizi bekliyormuş gibi bir anda çıkarı verir.

İçmeye başladığınızda tabi ki de bir anda ağrılarınız kesilmiyor. Ama azalmaya başlıyor. Zamanla siz fark etmeden bir bakmışsınız günlük hayat devam ediyor. O anda anlıyorsunuz ben her zaman bunu içerim diye. Size önerim Sadece Gilaburu değil yanında bir de avokado çayı alın akşamları içerseniz gerçekten rahatladığınızı hissedersiniz. Gerçekten bu iki içecekte insan böbreği için son derece yararlı. Aslında sadece böbrek taşı veya kum dökenler değil, sağlıklı insanlarında normal zamanlarında içmeleri gereken içeceklerdir. Fakat insanlarımız tadının biraz acımsı ve ekşi olduğundan dolayı içmemeyi tercih ediyorlar.

Gelelim Gilaburu Hakkında Ansiklopedik Bilgilere

Kayseri ve çevresinde bolca yetişen bir meyvedir. Görüntü olarak üzüme benzeyen Gilaburu kırmızı ve salkım olarak yetişir. Bir salkımda 30-40 meyve bulunur.(Tahmin ettiğiniz gibi çok küçükler) Halk arasında yöreye göre veya şiveye göre zamanla birçok ismi olmuştur. Bunlardan bazıları; GİLABURU , GİLEBOLU, GİLABORU , GİLABI , GİRAOĞLU 'dur. Latince ismine gelecek olursak ( Bunu söylemezsem gerçekten içimde kalır) VİBİRNUM OPULUS-GUELDER ROSE. Sakın aktarcı abimize gidipte bunu söylemeye çalışmayın ortaya ilginç sonuçlar çıkabilir. :-)

  • Sizlere Gilaburu'nun Bazı Yaralarını İşte Buyurun;
  • Kalp - Tansiyon için bire birdir. Damar genişletici özelliği sayesinde kas gerilimini azaltır. Kalbinizi güçlendirir.
  • Migreni olan insanları rahatlatır.
  • İdrar yolu iltihaplanmalarını önler var ise temizlemeye yardımcı olur.
  • Erkeklerin baş belası olan prostat oluşumunu azaltır. İdrar kanalını genişleterek rahatlamayı sağlar.
  • Adet ağrıları ve düzensizliğine karşı etkilidir.
  • Böbrek taşı ve kumunun atılmasına yardımcı olur.
Not: Gilaburu kesinlikle bir ilaç değildir arkadaşlar. Bazıları çekiniyor. Ama emin olun bu güne kadar hiç bir yan etkisi görülmemiştir.


Dünyanın 7. Harikası Gilaburu </ title >

Bir genç hikayesi

Bir Gencin Basketbol Hatıraları

BASKETBOL TECRÜBELERİM

Basketbol maçına başlamadan tabi ki de hocamızın talimatlarına uygun bir şekilde ısınma hareketlerimize başlıyoruz. Öncelikle 3 tur sahanın etrafında koşuyoruz, 2 tur da normal tempoda yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz. Sonra sırayla atış çalışmalarımıza devam ediyoruz. Isınma süresi bitince, Hocamız bizi 2 gruba ayırıyor. Takımımızda 23 arkadaşım ve ben bulunduğumuzdan dolayı 12 kişilik eşit gruplara ayrılarak daha sıkı bir antremana başlıyoruz. Yaptığımız spor çeşitleri.

Koşu ve Beceri Sporu : Ayrı ayrı 2 grup sıraya giriyoruz. Sıranın başındaki kişi basket topunu bacaklarının arasına sıkıştırıyor. Ellerini kullanmadan sahanın diğer tarafına en hızlı şekilde gidip dönmesi gerekiyor. Topu düşürmeden geriye geldiğinde topu diğer takım arkadaşına veriyor. Eğer topu taşırken oyuncu topu düşürürse diğer takım hanesine +1 puan ekleniyor. Topu düşüren oyuncu sıranın arkasına tekrardan geçebiliyor. Bu döngü istenilen süre boyunca devam ediyor. Fakat oyuncu sayısı çok ise  tek tur yeterli olacaktır.

Basket Topu Sürme Sporu: 2 eşit takıma ayrılan oyuncular tekrardan sıraya geçiyorlar.Sıranın başındaki oyuncu hakemin veya hocamızın çaldığı düdük sesiyle oyuna başlıyor. Topu sürerek karşısına gelen engelleri geçmeye çalışıyor. Topu elinden kaçırırsa veya engelleri devirirse diğer takıma +1 puan ekleniyor. Bu isteğe bağlı olarak sürüyor. 

Amman Dikkat!

Aşırı Spora Dikkat edin!

ERKEKLER AŞIRI SPORA DİKKAT !!!

Yeni bir Guinness rekoruna ilginizi aşırı derecede çekeceğine inanıyorum. Mısırlı Mustafa İsmail isimli genç arkadaşımız biraz sporu abartmış galiba. Tamam spor yapalım fit bir vücuda kavuşalım derken bu kadar da demedik. Zaten bu kadar sportif bir arkadaşımızı beğenebilecek bayanlarda en az onun kadar sporla uğraşacağını düşünüyorum.


Salı, Eylül 18, 2012

Hayata Dair Erkeklere Püf Notaları

Bakımlı Erkek Olmanın Püf Noktaları

BAKIMLI ERKEKLER BUNLARI MUTLAKA YAPIN!


Artık günümüzde bayanlar tarafından daha çok bakımlı erkekler tercih ediliyor. Erkekler için bakımlı olmanın yollarını maddeler halinde bir araya getirdik.

  • Erkeklerde cilt bakımının temel öğeleri cilt temizliği, nemlendiriciler ve güneş koruyuculardan oluşur.
  • Cilt günde iki defa temizlenmelidir. Ciltteki yağ ve kir artıkları bu şekilde uzaklaştırılır.
  • Cildinizi her gün nemlendirin. Kullanılacak nemlendiricinin güneş koruyucu içermesi, dışsal kaynaklı yaşlanmanın engellemesinde de etkili olur.
  • Yüzünüzü ılık suyla yıkamanız, cildinizin tıraşa uyumunu sağlar.

Doğru Giyinmenin Önemi

Kıyafet Seçiminizi Doğru Yapmanız için Öneriler

DOĞRU GİYİNMENİN PÜF NOKTALARI

Doğru giyinmek bir sanattır. İnsanarı kendinize hayran bırakabilir ya da insanları kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. Bu yüzden vücut şeklinize uygun kıyafetler seçmelisiniz ve bunu da aksasuarlarla renklendirmelisiniz.

Kalçalarınızı daha küçük göstermek için 
İpek, saten gibi akıcı kumaşlı elbiseler vücudunuzdan kayarak dökümlü bir hava verir. Kalın kemer ile vücudunuzu bölerek orantı sağlayabilirsiniz. Ayrıca kolye de dikkat dağıtmak için iyi bir seçim olabilir. 

Bacaklarınız daha uzun görünsün 
Natürel ve tek renkte mini elbise bacakları olduğundan daha uzun ve ince gösterir. En önemli nokta ayakkabılar. Ten rengiyle bütünleşen ayakkabılar sizi daha uzun gösterebilir. Uçuk pembe, metalik ve ten rengi olanlar ideal. 

Pazar, Eylül 16, 2012

Hayata Dair...

YEŞİL ELMANIN YARARLARI

YEŞİL ELMANIN YARARLARI

  • Yeşil Elma vitaminin deposudur ve de enerjinin kaynağı olan besinlerden biridir.
  • İçinde bol miktarda C vitaminiyle birlikte B1, B2, PP, B5, B9, Provitamin, A ve E’dir. Vitaminin en çok olduğu kısımları kabuklarının altı olduğundan dolayı özellikle de kabukları ile yenmelidir.
  • Sabah aç olarak yenirse Yeşil Elma kanı temizleyerek vücuttan toksinin atılmasında yardımcı olur.
  • Yeşil elma vücudun bu asit-baz dengesini korumaya yardımcı olur.
  • Mide barsak ve idrar yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu.
  • Sivilce ve egzamada da faydalıdır.

Cuma, Eylül 14, 2012

Dikkat Edin!

Mutfak Yapılması Gerekenler
Eğer beslenmenizdeki kalori miktarını ve aldığınız yağı azaltmak istiyorsanız yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri evde kendiniz pişirmektir. Kendiniz pişirerek her yemeğin içindeki malzemeleri ve yemeklerin porsiyonlarını kendiniz ayarlayabilirsiniz. Ancak evde pişirseniz bile bazen yemekleriniz sizin kilo almanıza sebep olabilir eğer dikkatsizseniz. Sizin için evde yemek yaparken dikkat edebileceğiniz bazı ipuçları hazırladık.
  • Yapışmayan tavalar. En iyi zayıflama ipuçlarından bir tanesi yapışmayan tavalar kullanmaktır. Yemeklerde kullanılan yağın büyük bir bölümü pişirilecek yemeğin tavanın, tencerenin dibine yapışmasını engellemek için kullanılır. Tavanı yapışmayan tavalar kullanırsanız bütün yemeğiniz pişirirken çok az bir miktar zeytin yağı ilave etmeniz yeterli olacaktır.

Yemek Pişirme Sırları...

Yemek Pişirme Sırları

Yemeklerinizi pişirirken dikkat edeceğiniz ufacık detaylar, kullanacağınız ekstra malzemeler ve dahası ile mutfakta mucizeler yaratın. Kuş üzümlerini ayıklamak için, onları bir avuç unla ovuştururuz ve kalın delikli bir süzgece atınız ve eleyiniz. Unla beraber çöpler de düşer.
El açması hamuru dinlendirirken, hamurun altının yapışmaması, üstünün de kabuk tutmaması için, her iki tarafını da unlayıp, üzerine nemli bir bez örtebilirsiniz.Pilavınızın tanelerinin bembeyaz olmasını istiyorsanız pişirirken suyuna 2-3 damla limon suyu ilave edebilirsiniz.





Izgara edeceğiniz kırmızı etleri pişirmeden önce 1 kilo et için 1 kahve fincan süt, 1 kahve fincanı soğan suyu ve 1 kahve fincanı zeytinyağı karışımında marine ederek, üzerini alüminyum folyo ile kapatıp 3-4 saat buzdolabında bekletebilirsiniz.Etin sertleşmemesi için tuz ilave etmemelisiniz.


Sofra Düzeni

Sofra Düzeni Hakkında Küçük Sırlar
Kurduğunuz şık bir sofra ile yemeklerinizin lezzetine lezzet katıp, davet sofralarınızı daha keyifli bir hale getirebilirsiniz. Bunun için birkaç önemli yeterli.

Evimizde vereceğimiz özel davetlerde gerek hazırlık aşamasında, gerek sofra düzeni ve yemek servisi konusunda bazı endişeler yaşarız; "Oturma düzeni nasıl olmalı? Çatal, kaşık, bıçağın yeri neresi? Hangi yemeği önce servis etmeliyim?” Davetimiz hakkında uzun süre konuşulmasını ve misafirlerimizin memnun ayrılmasını isteriz. Aslında dikkat edeceğimiz birkaç ufak nokta ile şık ve doğru bir masa düzenine sahip olmak hiç de zor değil! İşte size davet telaşınız arasında işinizi kolaylaştıracak ve şık sofralar kurmanıza yardımcı olacak öneriler:


Her ne kadar davet sofralarında uzun ve gereksiz konuşmalar yaparak diğer konukları rahatsız etmek hoş bir davranış olmasa da sofrada süren uzun sessizliklere maruz kalmak da bir o kadar can sıkan bir durum. Bu nedenle davet öncesi misafirlerinizin masanın neresinde oturacağını mutlaka belirlemeniz gerekir. Bu kararı verirken birbirini tanıyan ya da birbirlerinin sohbetini sevecek insanları yan yana getirmeye özen göstermelisiniz. Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise, eğer misafirlerinizin sayısı da uygunsa bir bay, bir bayan şeklinde bir yerleşim planlamanızdır. En önemli konukların da ev sahibinin ve sahibesinin yanında yer aldıklarını unutmamak lazım tabi. Sonraki sıralamayı ise önem ve yakınlık derecesine göre yapabilirsiniz.

Şık bir sofra için doğru "Masa Örtüsü” seçimi önemli bir başlangıç olacaktır. Hazırlayacağınız sofraya göre değişmekle birlikte, kalabalık bir misafir grubu için hazırlayacağınız sofrada çok renkli örtülerden ziyade pastel veya beyaz renkli keten örtüler tercih edebilirsiniz. Özenle katlanmış ve masa örtüsüne uygun peçeteler kullanmayı da unutmamalısınız. Daha akılda kalıcı bir dizayn için sofranın ortasına taze çiçeklerden hazırlanmış bir aranjman ve sofranıza uygun süslemeler kullanabilirsiniz. Sofranızda kullanacağınız servis tabakları da menünüz hakkında misafirlerinize ipucu verecektir. Sofrada tabak seçimi menünüzde yer alan yemeklere göre yapılmalıdır. Örneğin çorba ile başlangıç yapacaksanız servis tabaklarınızın üzerinde çorba kasesi olmalıdır. Menünüzde çorba yer almıyor ise yerine ordövr tabağı koyabilirsiniz. Sadece çatal, kaşık, bıçak yerleşimini bilmek yetmiyor tabi... Davet sofrasında uyum çok önemlidir. Tek başına çatal, kaşık, bıçak değil diğer tüm servis gereçlerinin de uyumlu ve misafirlerinizin kolayca kullanabileceği şekilde düzenlenmiş olması gerekiyor. Peki şık bir sofra düzeninde başka nelere dikkat etmek lazım?

• Su bardağı tabağın sol ön kısmına;
• Meşrubat ya da içki bardağı su bardağının sağına;
• Tuzluk ve biberlik iki servis tabağı arasına;
• Yağ ve sirke sofranın ortasına yakın;
• Hardal ve diğer soslar yağ ile sirkeye yakın;
• Yağ tabağı servis tabağının sol ilerisine;
• Salata tabağı servis tabağının sol ilerisine;
• Meyve tabağı ortaya;
• Ekmek tabağı ortaya;
• Çiçek tanzimleri masanın ortasına;
• Peçeteler ise resmi olmayan yemeklerde çatalların soluna, resmi yemeklerde ise servis tabağının içine koyulmalıdır.

Yemek Sunum Sanatı ve Sofra Süslemesi


Yemeğin lezzeti kadar sunumunun da ayrı önem taşıdığını hepimiz çok iyi biliriz. Ama gelin görün ki hızlı şehir hayatı, iş yorgunlukları, koşuşturmalarla derken, karmakarışık tabaklarda hızlıca yemek yiyen insanlar oluveriyoruz. Gelin şimdi hep birlikte bu tabaklara sihirli dokunuşlar yapalım. Soğuk içeceklerinize güzel tat ve görüntü vermek için: Buz kabının içine kiraz tanesi, gül yaprağı, nane yaprağı vb. koyup dondurabilirsiniz.

Buzdan kase, bardak vs yapabilir ve oldukça şık bir sunum hazırlayabilirsiniz. Kase yapmak için, büyüklü küçüklü iki kase, koli bandı, arzuya göre süslemek için yaprak, çiçek vb su ve derin dondurucu gereklidir.Buz dondururken: Suyu kaynatın, soğuyan suyu buz kalıplarına koyup dondurun. Bu sayede buzlar daha canlı ve kristal gibi görünür. Kaynamış suda oksijen azalır. Bu da buzun mat görünmesini önler.

İki kase iç içe konur. Koli bandıyla, dıştaki kase üst tarafından bantların. İki cam kasenin arasına su dökülür. Suyun kaldırma gücüyle içteki kase havalanır ve dış kase ile aynı seviye geldiğinde koli bandına dayanır ve daha fazla yükselmesi engellenir. Bu arada kaseler arasında boşluk oluşur. Bu aşamada suyun içine çiçek, yaprak ya da ne arzu ederseniz ondan koyup süsleme yapılır.

Hazırlanan kase derin dondurucuya konur ve bir gece veya tam gün donması beklenir. Kullanılacağı zaman çıkartılıp bir süre oda sıcaklığında bekletilir ya da musluk suyundan geçirilir. Buz, kapların içinden kendini bırakır ve sizin de kazan doğurdu misali üçüncü bir kasenin olur. Sonra bu kasenin içine meyve, dondurma, buz vb. konulup servis yapılır.Bardak yapmak için de aynı yöntem uygulanır. Davet sofralarınızda cam yemek takımlarınıza renk katmak için, kaselere su doldurup içine masanıza uygun renklerde taze çiçekler yerleştirebilirsiniz. Mısır taneleri, salatalık, zeytin, havuç, ketçap ve çilek ile çocuklarınızın bayılacağı şirinlikte salata hazırlayabilirsiniz. Civcivleri ve diğer malzemeleri değiştirmek tamamen hayal gücünüze kalmış. Sabah kahvaltılarınıza hoş bir hava katmak için içine mini mini çiçekler koyduğunuz porselen yumurtalıkları kullanabilirsiniz. İçinde taze çiçekler olan cam vazonuzu elma dilimleriyle süsleyebilir, özellikle beyaz örtülü masanızda daha ferah görüntüler elde edebilirsiniz. Tabii elmaların kararmaması için vazonun içine 1 çay kaşığı sirke veya 1 yemek kaşığı limon suyu ilave etmeyi unutmayın. Ketçap, mayonez, hardal vb gibi dipsosları servis ederken, plastik ambalajları sofraya getirmek yerine, sosları küçük porselen kaselerde sunun. Kızarmış patatesler bu sayede daha şık görünecektir.


Saklama ve Kurutma Taktikleri

Saklama ve Kurutma Taktikleri
Hangi Sebze ve Meyveleri Kurutabilirsiniz?
     Elma, şeftali, erik, kayısı, muz, incir, armut ve dut.
     Patlıcan, biber, domates, mantar, bamya, yeşil fasulye, kereviz, soğan, havuç, nane ve lahana.

Kurutma İşlemi Öncesi Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Öncelikle taze ve kaliteli sebze ve meyveleri seçtiğinizden emin olmalısınız.
Kurutma işlemi için seçilecek olan muzlar olgunlaşmamış olmalıdır. Kurutma işlemi için seçilecek olan muzlar olgunlaşmamış olmalıdır. İnciri ise olgunlaşmış fakat çürümeye yüz tutmamış olanlarından seçmelisiniz.
Kurutulacak sebze ya da meyvenin, sap, çekirdek ve yaprak gibi yenilmeyen kısımlarını ayıklamalısınız.
Kurutulacak sebzeleri iyice yıkamalı ve temizlemelisiniz.
Kurutma işleminden önce meyveleri, limonlu su gibi antioksidan çözelti içerisinde bekletmelisiniz.
Meyveler soyulduktan sonra kurutma işlemi öncesinde kararmamaları için limonlu suda bekletmelisiniz.
Meyveleri antioksidan çözeltide 30-60 saniye kadar bekletmelisiniz.
Kurutulacak malzemeleri 2-3 cm’lik parçalar halinde kesmelisiniz. Parçalar ne kadar büyükse kurutma işlemi de o kadar uzun sürer.

Kurutma İşlemi

Kurutma işlemini direk hava temasıyla ya da fırınlarda yapabilirsiniz.
Doğal olarak kurutmaya bırakılan sebze ve meyvelerin iyi hava akımı alan bir yere bırakılmış olmaları oldukça önemlidir, balkon veya teras olabilir.
İdeal kurutma ısısı ideal 50-60 derecedir. Daha yüksek ısılar ise gevrek olur, kurutma yapılamaz.
Doğal kurutmada sebzeleri gölgede, meyveleri ise direkt güneş ışığı alacak şekilde bırakmalısınız.
Doğal kurutma için direkt güneş almayan bir bölgeye tek tek olarak dizdiğiniz sebzeleri zamanla alt üst etmeyi unutmamalısınız.

Kurutma Sonrası

Kurutma işleminin başarısını ölçmek için sebzeleri ortadan ikiye kırın. Eğer sebze kolayca kırılıyor ve nemli bir alana rastlanmıyorsa işlem başarılıdır.

Saklama İpucu

Kurutulmuş meyve ve sebzeleri, hava geçirmeyen kaplarda ve nemsiz ortamlarda saklamalısınız.

Mutfak Hijyeni

Mutfağınızdaki her şey göründüğü kadar temiz olmayabilir. Birkaç küçük noktaya dikkat ederek görünmez misafirlerden kurtulabilirsiniz.
Çabuk bozulabilen gıdaları buzdolabında, kapalı cam kaplarda veya streç filme sararak saklayın ve pişmiş yemekleri pişmemiş olanlardan ayrı tutun.
Salçaları, küflenmemesi için cam bir kavanozda, üzeri zeytinyağı ile kaplanacak şekilde muhafaza edin. Salça kavanozunun içine ıslak kaşık değdirmeyin.