PAZARTESİ SENDROMU
Günümüzde farklı alanlarda çalışan bir çok kişinin kabusu haline gelen pazartesi sendromunun gerçekten ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Genellikle şehir ortamında yaşayan ve her gün trafik çilesi çekmek zorunda kalan kişiler, yıllardır pazar akşamı başlayan, huzursuzluk ve oldukça rahatsız edici bir stres ile boğuşuyor. Uzmanlar, buna 'Pazartesi Sendromu' adını veriyorlar. Üstelik, yapılan araştırmalar, en profesyonel insanların, iş hayatında başarı kişilerin dahi, bu sendromu yaşadığını kanıtlıyor. Neden pazartesi günü insanlar üzerinde bu kadar olumsuz olduğu sorusuna gelecek olursak; aslına bakarsanız pazartesinin hiç bir suçu yok. Pazar gününün haftanın beklenen günü olması ve bu sorumluluğu yerine getirmemesinden oluşan bir suçtur. Pazar günü tüm haftanın stresini atacak güzel bir kahvaltı hayali sonrasında ayaklarınızı uzatıp dinlenme ütopyasına bir çekiç darbesi gibi inen gerçeklik. Bir anda sanki sizin için uzaydan gelmiş olan aylık evin alış veriş ihtiyacı, eşinizin giyecek kıyafet kalmadı hadi almaya gidelim hem gezeriz demesiyle başlayan paha biçilmez eğlence(?) ve daha bir sürü her şey... Peki bunu tüm insanlar yaşıyor mu? Korkmayın uzaydan falan düşmediniz. Güzel olabilirdi bir süpermen gibi gelmek ama maalesef sıradan bir insansınız. Sizin gibi bu tip sorunu yaşayan, aynı sizin dertlerinizden şikayetçi, O büyük bir özlem ile beklenen Pazar tatili daha sonrasında ise korkulu rüya Pazartesi sendromu gerisini biliyorsunuz zaten. :-) Zaman ile yarışılması zor günler, rekabetin çok daha sınırlı olduğu, teknolojinin insanın karşısına her gün öğreneceği yepyeni detaylarla çıkmadığı eskilerde, haftanın her günü eşit değer taşıdığı için pazartesi günlerinin diğerlerinden herhangi bir farkı yokmuş. Peki ne değişti? Kısacası modern zamanlarda insanoğlunun giderek artan problemleri ve bitmek bilmeyen istekleri bu sendromun doğmasına neden oldu.